✰TR✰i✰P3✰A✰rt✰
Turkia istanbul Purple Peace Power Angelz radio + tv
16.02.2024
kRasNi siRius a.k.a. 'Kırmızı' Nazmî Akyıldız - CHOPIN ME ALL NITE LONG
23.07.2023
"SENi NEDEN MüZiK PiYASASINDA GöREMiYORUZ?" DiYE MERAK EDENLERE CEVAP VERMEK iSTiYORUM
... merhaba, öncelikle ...
... gerek beni bugüne kadar zâten iyi kötü tanıyor/tanımış olanlar, gerekse yeni tanıştığımız insanlar arasında benim kendi çapımda müzik yapmaya çalıştığımı, kendimce bestelerim falan olduğunu bilenler/öğrenenlerin çoğundan genellikle "gâyet güzel şarkıların var, seni neden müzik piyasasında göremiyoruz?" vb. sorulara, konuyu tekrar toparlamak adına yanıt vermek istiyorum, izninizle ...
... şimdi öncelikle hani eğer para kazanıyorsan 'profesyonelsin', 'öylesine' veyâ "sırf müzik yapmayı sevdiğin için müzik yapıyorsan" ise 'amatörsün' gibi bir şartlandırılmışlığın böyle dogmamsı, doktrinimsi bir dayatmayla sanki mutlak gerçek buymuş gibi algılanıyor olmasını ve bunun sorgulanmıyor oluşunu fenâ bir biçimde ayağımın tersiyle falsolu volley şekilde cehennemlerin te en diplerine falan şutlamak istediğimi belirteyim ...
... bu ayrıca yalnızca müzik veyâ genel anlamda sanat düzlemi ile değil, tüm 'meslekler' ile ilgili genel bir delüzyon ve büyük bir manipülasyon çünkü, ki hattâ hadi çok da öyle kaba kaçmaması adına "bence" diye de ekleyeyim şimdilik, fakat bunun eninde sonunda tüm diğer yanıltmacalar, yanılmalar aldatmacalar, aldanmalar, tuzaklar ve tezgâhlar gibi gün yüzüne çıkıp tüm insanlıkça kanıtlı bir biçimde idrâk edileceğini de iddiâ ediyorum resmen.
... benim görüşlerime, sohbetlerime bugüne kadar şâhit olanlar bilirler ki, yeryüzünde şu ana kadar insanlığa sinsice ve gaddarca dayatılmış olmasına rağmen, bireye - bunun 'gönüllü' veyâ 'kendisine sorulmadan' mı olduğu tartışması bi yana, kendi bunun içine doğduğu için otomatik olarak "bu hep böyleydi" gibi bir kitlevî hipnozu bizzat daha kendi zihninde - bilinçdışı onaylatılarak bu çağda hâkim kılınan mevcut parasal ve siyâsal sistemin insanlığın aleyhine ve ölümüne zararına kurulmuş ve hepbirlikte birleşilerek bertaraf edilmesi zorunlu bir kötücül tezgâh olduğunu tekrar edip duran biriyim şahsen.
... bu anlamda ve bu doğrultuda da, zaten küçük yaştan itibâren tavırlı olduğum bu tezgâha yıllar evvel radikal bir biçimde karşı koyma kararı aldım kendimce.
... neyse, uzun lafın kısası, ki özetlemeye çalışmazsam bunun izahı sizleri de kendi tarafıma çekmek adına bir iknâ çabasına ve propagandamsı bir empoze ediş kalkışmasına dönüşecek, ve bunu istemiyorum, çünkü iknâ çabası ile 'bu tarafa' geçtiğini zannetiğimiz insanların aslında hâlâ 'diğer tarafta' kaldıklarını gözlemledik, dolayısıyla bireyin 'bu tarafa' maalesef anca kendi kendine bir idrâk ile geçebildiğini bildiğimiz için kestirmeden kısa yoldan tamamlamaya çalışayım;
ister anlayın, ister anlamayın, ister anlayış gösterin, ister göstermeyin, ben artık mümkün olabildiği ölçüde kesinlikle hiçbir emeğin HERHANGi bir karşılık beklentisi olmaksızın gönülden icrâ edilmesini savunmayı seçtiğim için, aç da kalsam, 'îtibarsızlaştırılma' trendine de kurban edilsem, 'sorumsuzlukla' ve 'aylaklıkla' da suçlansam, hiçbir biçimde hiçbir 'işten' herhangi bir biçimde 'para kazanmak' istemiyorum, ve 'kazanmıyorum' da, uzun süredir.
... ha, tembel falan değilim, herhangi bir işe gönüllü olduğumda onu elimden geldiğince en özenli bir biçimde yerine getirmeye çalıştığımı, ve imkânlar ve koşullar dâhilinde de gâyet başarılı olabildiğimi beni iyi tanıyanlar da gâyet iyi bilirler.
... ha, bunu dediğimde "kardeşim, iyi de, parasız nasıl hayatta kalacağız ki?" gibi ânında tepkisel retorik sorular gelmiyor mu, geliyor elbette, ve herkes benim kadar şanslı değil, ve şanslı derken de sakın öyle hani zengin âile çocuğu falan olduğum da sanılmasın, bir analiz kesiti alacak olursak, gâyet ortalama anlamda 'orta hâlli' bir âileyiz, yâni ağabeylerim, ablam, onların eşleri çocukları, yaşlı babamdan ve şu an çoktan benim boyumu geçmiş olup 'üniversite' çağına gelmiş oğlumdan müteşekkil çekirdek âilemiz olarak, hayır, 'şanslı' derken, beni hoşgörüyorlar, tolere ediyorlar ve durumu ellerinden geldiğince idâre ediyorlar, o anlamda şanslıyım, yoksa kalkıp da hiçkimseye "siz de benim yaptığımı yapın" falan demiyorum, aslâ.
... bu nereye kadar böyle gider, bilmiyorum.
... dünyadaki bu mevcut zırvalığı tekbaşıma değirmenle savaşarak bertaraf edemeyeceğimi de biliyorum.
... bu anlamda sosyal medya üzerinden ve 'gerçek hayatta' sürdürmeye çalıştığım aktivizmin belki benle aynı veyâ benzer görüşte olanlar ile tanışıp birleşerek çoğalma hedefli bir umut ışığı olmasını da diliyorum tabi ki, fakat o da aslında umuda yatırımdan ziyâde bir zorunluluk benim için;
çelişki gibi tınlayabilir, gönüllülüğün ve zorunluluğun yanyana içiçe birarada aynı pakette sunuluyor olması yâni, fakat inanın ki, her hakiki gönüllülük bir hakiki zorunluluktur zâten, kendim bir anne olmasam da, annelerin bunu çok iyi anlayacağından eminim, içgüdüsel ve yapısal, fıtratsal bir 'tercih' bu çünkü, kişinin frekansına göre kaba kalıpsal kabuksal detaylarda farklılıklar görülebilecek olsa da, özde ve niyette bir konsensüsün olduğu, doğal ve kendiliğinden bir durumdur çünkü GöNüL EMRi ...
... o yüzden şimdi bu benim yolumun olabilirliğini veyâ bunun saçmasapan bir hayâlcilik mi olduğunu tartışmak falan yerine, bunu şu an buradan yazarak paylaşma amacıma geri dönebilecek olursak eğer, çünkü eğer siz de benim inandığım ve dünyada sayısız birçok başka insanın da inandığı bu yola başkoymuş olanlardansanız, zâten o ortak iletişimde eninde sonunda - ömrümüz de yeterse - dünya çapında iyiye doğru elle tutulur bir mutlak değişimde elele hepbirlikte öncü rolümüzün de farkındasınızdır, o yüzden konu da o olmadığı için bitiriyorum;
amacım hava atmak veyâ dikkat çekmek değil, reklamımı yapmaya çalışmıyorum, ve bu son kelimeler tam da aksine dehşet bir ikiyüzlülükle kullanılmaya başlanan, dolayısıyla artık çok sık karşılaşmaya da başladığınız kelimeler, biliyorum, fakat burada bunu yazarak sizlerle paylaşmamdaki yegâne amacım gerçekten sâdece başlıktaki o soruya yanıt olması niyetlidir, ki ben kimim ki milyarlarca insan içinde, kim kimdir ki, hepimiz özeliz, hepimiz güzeliz, di mi, yok, gerçekten sâdece beni tanıyan ve başlıktaki soruyu soran insanlara yanıt olması maksadıyla yazıyorum:
... isteseydim ben de piyasada görünebilir, teknolojiler satın alarak müziğimin ve imajımın falan daha parlak görünmesini sağlayarak 'paralar kazanabilirdim', fakat bu benim için prensipsel ve etiksel olarak reddetmeyi tercih ettiğim birşey kısaca;
dolayısıyla benim yüklediğim videolar üzerinden gelen reklam 'gelirlerini' o site mi cukkalamış, yoksa kendim alıp 'faydalı' yerlere mi aktarsaymışım gibi polemiklerden de bilinçli olarak kaçındığım için, bu kardeşinizi yâni beni de böyle bu hâlimle hoşgörürsünüz ve böyle kabûl edersiniz ve bana kızmazsınız umarım.
... çünkü ülkedeki ve dünyadaki sorunsalın çözümünün herhangi bir siyâsal particiliğe veya politikacıya oy vererek mümkün olmadığını savunduğum kadar, dijital mi nakit mi olduğu farketmeksizin 'para' denen herhangi bir ödeme/borçlanma biriminin de, altın/gümüş vb. değiş tokuş araçlarının da gönlün, emeğin ve alınterinin aslâ karşılığı olamayacağını da savunuyorum.
... ve hadi gerçekten sırf hayatta kalmak ve evlatlarını besleyebilmek adına falan benzeri mâzeretleri olanlar dışında, sanki yeryüzünde hiç ölmeyeceklermiş gibi, veyâ sanki kendi çocukları ve torunları onlara bırakılacak mal mülk sâyesinde daha iyi veyâ daha üstün insanlar olabilecekmiş gibi takıntılı bir biçimde bilinçsizce ve şuursuzca mal mülk biriktirerek kendi ortamlarını lüksleştirince yeryüzünün cennet olacağını falan zannedenleri kesinlikle anlayamıyorum ve anlamak da istemiyorum, istedikleri kadar "ama biz hayırseverlikler de sergiliyoruz" falan da deseler, artık her yanı pohlu olan bir değnek var ortada, savunulacak hiçbir tarafı olmayan, kaotik bir yıkımdan, çürümeden ve yokoluştan başka hiçbir sonucu olamayacak bir dünya sisteminin nesini tartışayım ki, nesini kurtarmaya veyâ yamamaya çalışayım ki yâni, neden, hangi mantıkla?
... zira eğer yeryüzü cennet olacaksa, bu öyle olmayacak, ve nasıl olabileceğini de tüm önerilerimizle ve paylaştığımız görüşlerimizle de zâten her zaman tekrar ediyoruz zâten ayrıca ...
🔻
... dolayısıyla bende bir elma varsa, al yarısı senindir, bende bir bilgi veyâ sır varsa, bir melodi, ezgi, bir renk, bir resim, bir hikâye varsa, o da zâten tüm insanlığın ortak malıdır;
ha, eğer beni, yazıp çizdiklerimi ve müziğimi falan da gerçekten seviyorsanız ve hâlâ 'neden görünmüyo bilinmiyo' diyorsanız, o zaman paylaşın ve duyurun mâdem, daha ne diyeyim ki yâni?:)
... ve kas gücü olarak çok da güçlü bir insan olmasam da, fiziksel ve mental anlamda da elimden gelen herhangi bir emeğime ve çabama ihtiyaç duyulduğu yerde de aslâ kaçmam, mâzeretim yoksa hizmetinizdeyim, karşılık beklemeksizin;
yemişim patentçilikleri de, şirketçilikleri de!
... kahrolsun ve uzak dursun yalancılık ve riyâkârlık üzre insanlığı çıkarları doğrultusunda gütmeye çalışan insan görünümlü virüsler, vesselâm!
- kardeşiniz,
'Kırmızı' Nazmî Akyıldız
➡️✰TR✰i✰P3✰A✰rt✰ Facebook Grubu⬅️
#BenimBaşkanımDeğil #BarışçılSivilİtaatsizlik #TopyekûnTamBoykot #HiÇ1PaRTi #SâdeceHalk #TopuDaKukla #HiçbirineOyYok #VekillikÇöpe #OnlineDoğrudanDemokrasi #VakitOVakittir #UyanUyan #İletişimHakikiAltındır #ParasalSistemeSon #NeNakitNeDijital #İmececiDayanışmacıDüzen
30.05.2023
Şartlandırılmış Oldubitti Kafası
1.03.2023
12.02.2023
ENiNDE SONUNDA O MAHKEME KURULACAK
14.12.2022
BELKi SEVER
29.08.2022
BEHEY GÂFiLLER!
23.07.2022
KENAR MAHALLE
Baktı kuleden.
Gösterişsiz, yalın ve süssüzce süzdü heryeri.
Kimsecikler görünmüyordu.
Sonra birden soğudu hava fenâ, kalakaldı öylece şaşkınca, çünkü güpegündüzdü ve güneş tepedeydi.
Fakat bir anda ortalık kararmıştı, sebebini göğe bakınca anlayabilirdi, ama gözlerine inanabilir miydi meselâ, esas sorun buydu.
Bir gök gemisi, güneşin ışığını kesecek kadar büyük ...
Ağzı açık kalmış, nefesi kesilmiş, nabzı hızlanmıştı.
Kafasının içinde imgeler belirdi sonra tek tek, peşpeşe hızlıca, sanki aynı anda başka bir boyuta bağlanmış gibi hissetti.
Hâl hatır soruyorlardı, resmen "keyfin nasıl?" diye soruyorlardı kafasının içinde, imgelerle, ve hiç zahmet ihtiyacı olmaksızın kendi kendiliğinden yanıtını da sanki bir ağaçtan meyve koparır gibi kolayca ânında algılıyorlardı.
"Meğerse herşey bu kadar netmiş" diye düşündü.
Hayır, zâten çoktan netleşmişti herşey yıllar evvel, fakat bu kadarını hiç tahmin edememişti, ki nereden bilebilirdi, bizzat deneyimlemek buydu işte şimdi.
Zaman neredeydi, demek bu yüzden durmuştu dünya.
Demek bu yüzden bir başına kalmıştı.
Herkes aynı deneyimi kendince yaşıyordu belli ki, topluca ama yapayalnız, kimse kimseyi göremeyerek kendinden başka, kezâ gök gemisi de kendisiydi, dünya da, hayat da, herşey de.
Ruh tektir ya, o olmuştu.
Ve herşey daha yeni başlıyordu.
11.07.2022
Bilmemkaçıncı Evrim Notu
15.03.2022
#VakitOVakittir
1.02.2022
SiSTEM'iN KENDiSi üZERiNDEN HAKîKi BiR ÇöZüM MüMKüN DEĞiLDiR
Sistem'in kendisi üzerinden hakîki bir çözüm imkânsızdır.
'Sistem' derken, 'bizim ülkedeki' sistemden de bahsetmiyorum, İlâhî Plân'a hizmetteki Sistem'den de bahsetmiyorum;
Sistem derken, şu an dünyanın her yanını kanser gibi sarmış olan sözde 'resmî' ortamdan bahsediyorum, hani güya ille 'yasal' ve 'demokratik' filân olunacak diye hâlâ bilinçsizce meşrûlaştırıcılığına devâm edilen Kabal Ajanda'nın bizzat ta kendisinden bahsediyorum.
🔻
Mikro düzlemde kişisel alanlarınızda kahvaltınızda yiyeceğiniz yumurtanın dahî kıvâmına hassâsiyetle dikkat edersiniz, değil mi?
"Ben yumurta yemem ki" diyenler de, "hayır, ben yumurtayı her türlü yerim" diyenler de yine aynı şekilde bilinçli özgür irâde tercihleri üzreler, yâni mesele yumurta da değil, yeyip yemediğiniz de;
mesele tercîhinizdeki farkındalığınız.
Peki aynı dikkati makro düzlemde de gösteriyor musunuz?
🔻
Televizyon da bozuk saat gibi günde en az bir kez doğruyu söyler, evet, fakat açık konuşalım, onu rehber edinerek tam bir sadâkatle her dediğine inanırsanız, dünyada da, âhirette de bildiğin ayvayı yersiniz.
"Ama benim izlediğim kanal güvenilir" mi dediniz?
Eğer böyle düşünüyorsanız, çoktan hapı yutmuşsunuz demektir zâten.
Artık nedenine nasılına, iknâ ve ispat çabasına filân da girmiyceğm ben bu saatten sonra.
Her biriniz yetişkin ve çoktan evrensel sorumluluk bilincinde olması gereken birer bireysiniz, ben yalnızca kendi rengimi belli ediyorum, ve yine bir evrim notu eklemiş oluyorum buraya, o kadar.
🔻
Lâkin, şunu bilin ki, ve hangi 'ülkenin vatandaşı' olduğunuza inandığınızın da hiçbir önemi olmaksızın, eğer hâlâ herhangi bir siyâsî partiye oy vererek iyi veyâ doğru birşey yaptığınızı zannediyorsanız, bilin ki, dünyadaki kötülük çarkının artık bizzat bir suç ortağı olarak kayda geçiyorsunuz demektir.
Ve hâlâ "kaos mu olsun, hükümetsiz ortalık karışmaz mı sonra?" filân diyorsanız, sizin işiniz harbiden çok zor, bu kadarını söyliym.
Ortalığı karıştıran zâten bizzat onlar, işbirlikçi meşrûlaştırıcı suç ortağı sözde 'muhâlif' particilikler ile elele, topu da aynı kötülük tezgâhına hizmet ediyor, bunu şu ana kadar daha hâlâ anlayamadıysanız, sizin işiniz harbiden çok zor, zor derken de, harbiden çok zor.
🔻
Şu güne kadar iyi kötü buraya aktarmaya çalıştığım, durumun vehâmetine ve yegâne olası çözüm yoluna dâir görüşlerimi içeren notlarıma alttaki heşteglerden herhangi birine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Uygun bir anda yine canlı yayın ile düşüncelerimi paylaşmaya çalışcağm, kimse görmese de, dinlemese de kaydedilmiş olacak yine de neticede, aslolan kayda geçmesi, yoksa yemişim gerisini.
Kimse kimseye hiçbir şey öğretemez artık bu çağda, öğrenen de, uyanan da ancak kendi öz gönül emriyle öğrenir ve uyanır, dışarıdan müdâhale de, tetiklemece falan da mümkün değildir;
o yüzden tüm o dürtme çabaları falan boşu boşunadır, anca avuntu falandır en fazla, "ben insanları uyandırıyom" falan sanırsın, ama uyanıyosa herkes zâten kendi uyanıyo, uyandığı için senin anlattıklarını da anlayabiliyor ve onaylayarak "işte budur" diyo, ama bunu da bir sektöre dönüştürmek ayıp değil mi, arkadaşlar, ayıp değil mi?
Kitlelerin size inançla, güvenle ve umutla bağlanıp sarılmasını "ama ben onlara yardımcı oluyorum" bahânesiyle suistimâl ettiğinizin farkında değil misiniz?
Allah aşkına, "ulus devletler de ona göre tedbir alsın" falan nedir, ağbiciğm?!?!
Kukla teşkilatlara tedbir almaları için öğüt vererek kitleleri uyandırdığını zannetmek de nedir, Allah aşkına?!
Daha kendi uykuda, daha kendi uyurgezer, yazık, çok yazık!
:::
Kimse kimsenin hocası filân değildir, bilgi tüm insanlığın ortak malıdır, ve ücretsiz olarak, şeffafca ve sansürsüzce paylaşılmak zorundadır.
Hiçkimse herhangi bir bilginin patentinin üzerinde tahtlanmayı da, taçlandırılmayı da beklemesin, krallık kraliçelik peşinde olanlar yakında rehabilitasyon sırası için dizüstünde yalvarmaya başlayacaklar, siz de o yüzden siz olun, yüzverip gaza getirmeyin, sizi de gaza getirmelerine bizzat kendi enerjinizle, kendi değerli vaktinizle âlet olmayın, diyorum da işte, neyse, bilen zâten biliyo ...
🔻
Tekrar ediyorum:
Tüm 'uzmanların' SANSüRSüZ, SüRE LiMiTSiZ ve REKLAMSIZ interaktif Canlı Yayın'da birbirleriyle yüzleştirilmeleri gerekiyor, bizzat halkın katılımı ve gönüllü moderasyonuyla;
televizyonda değil, burada!
Tüm politikacıların da çapraz sorgulamaya tâbî tutularak yargılanmaları gerekiyor, yine aynı şekilde, SANSüRSüZ, SüRE LiMiTSiZ ve REKLAMSIZ interaktif Canlı Yayın'da, bizzat halkın katılımı ve gönüllü moderasyonuyla;
televizyonda değil, burada!
Bu olmadıkça hiçbir uzman da, hiçbir politikacı da boş yere çene yapmasın.
Yemezler.
Bunu idrâk etmiş ve bu hakikat frekansında titreşen herkesle, particilikler üstü, mezhepçilikler üstü, ve izmler üstü Sâdece Halk olarak Barışçıl Sivil İtaatsizlik kararlılığında Topyekûn Tam Boykot tavrında birleşmek için bekliyoruz.
'Ülkede' ve dünyada, vesselâm.
... kardeşiniz,
'Kırmızı' Nazmi Akyıldız
https://about.me/krasnimeanzred
🔻
#BenimBaşkanımDeğil #BenimBakanımDeğil #BenimBaşkomutanımDeğil #BarışçılSivilİtaatsizlik #TopyekûnTamBoykot #HiÇ1PaRTi #SâdeceHalk #GeziRuhu #ŞeffafDevrim #OnlineDoğrudanDemokrasi #İletişimHakikiAltındır #UyanUyan #VakitOVakittir #TümParticiliklerYargılanacak #VekillikÇöpe #HiçbirineOyYok #TopuDaKukla #SizYüzde1Biz99 #BizBuOyundaYokuz #SATANiZMdeğilSANATiZM
🔻