17.04.2024

YEMEYiNiZ!

Ve elbette başladılar bile milleti rehâvet uykusu içinde "onların bozduğunu bakın biz düzeltiyoruz" diyerekten yemlemeye, yemeyiniz!

Bozmalarının, batırmalarının, talan etmelerinin, peşkeş çekmelerinin ve örneğin 'imar affı' ile insanları öldürmelerinin meşrûlaştırıcı işbirlikçi suç ortağı olarak önlerini, yollarını ve kapılarını bizzat el pençe divan durarak kendileri açan sözde 'muhâlif' particiliklerin 'seçim şampiyonu' yeni belediyeleri şimdi "bakın, şunu yapmışlar, biz düzeltiyoruz" şovlarına başladı bile, yemeyiniz!

Hayat bu kadar ucuz olamamalı, bu ne densizliktir, ne korkunç yüzsüzlüktür, nasıl bir terbiyesizliktir?!?

Topu da aynı karanlık tezgâha hizmette, dünya insanlığına simültane dayatılan Satanist Kabal Ajanda'nın topu da eşdeğer kuklalığında, fakat milleti kandırıp, oyalayıp, işbirlikçi meşrûlaştırıcı suç ortaklıklarına ortak etmek adına da ufak ufak detaylar üzerinden güya rekâbetteler kendi aralarında.

Hem diyeceksin ki "İsrâil'le ticâreti kes, Filistinliler'e uygulanan soykırımda payınız var", hem de hâlâ yok "görüşelim, çay içelim", yemeyiniz!

İnsanlık onurunuzla alay etmelerine izin vermeyiniz, o kadar da naif olmayınız!

Ya da neyse, zâten şu saate kadar idrâk edememişseniz, ne desek boş.

Ve fakat neticede hesap günü gelecek, gram gram, teker teker ve komple hesap verilecek;
 göreceksiniz o zaman, mevcut zemini 'demokratik' falan sanarak hâlâ kukla ve şarlatan şu maaşlı sözde 'vekillere' hayatınızı ve geleceğinizi teslim etmek nasıl resmen insanlık suçu düzeyinde bir hatâymış.











6.04.2024

kRasNi siRius a.k.a. 'Kırmızı' Nazmi Akyıldız YouTube Video Listesi

Para vererek yaptırılan tanıtım durumlarından şahsen kaşındığım ... pardon, kaçındığım:), yâni sakındığım için benim 'piyasa rekâbetçiliklerine' ters düşen yüklemelerime mâlûm sırf daha ziyâde genellikle kendim paylaştıkça tıklanıyo!😘

 ✨#SeçBeğenPaylaş✨


YALAN üZERiNE KURULU HERŞEY ÇöKMEYE MAHKûMDUR

 

23.07.2023

"SENi NEDEN MüZiK PiYASASINDA GöREMiYORUZ?" DiYE MERAK EDENLERE CEVAP VERMEK iSTiYORUM


... merhaba, öncelikle ...

... gerek beni bugüne kadar zâten iyi kötü tanıyor/tanımış olanlar, gerekse yeni tanıştığımız insanlar arasında benim kendi çapımda müzik yapmaya çalıştığımı, kendimce bestelerim falan olduğunu bilenler/öğrenenlerin çoğundan genellikle "gâyet güzel şarkıların var, seni neden müzik piyasasında göremiyoruz?" vb. sorulara, konuyu tekrar toparlamak adına yanıt vermek istiyorum, izninizle ...

... şimdi öncelikle hani eğer para kazanıyorsan 'profesyonelsin', 'öylesine' veyâ "sırf müzik yapmayı sevdiğin için müzik yapıyorsan" ise 'amatörsün' gibi bir şartlandırılmışlığın böyle dogmamsı, doktrinimsi bir dayatmayla sanki mutlak gerçek buymuş gibi algılanıyor olmasını ve bunun sorgulanmıyor oluşunu fenâ bir biçimde ayağımın tersiyle falsolu volley şekilde cehennemlerin te en diplerine falan şutlamak istediğimi belirteyim ...

... bu ayrıca yalnızca müzik veyâ genel anlamda sanat düzlemi ile değil, tüm 'meslekler' ile ilgili genel bir delüzyon ve büyük bir manipülasyon çünkü, ki hattâ hadi çok da öyle kaba kaçmaması adına "bence" diye de ekleyeyim şimdilik, fakat bunun eninde sonunda tüm diğer yanıltmacalar, yanılmalar aldatmacalar, aldanmalar, tuzaklar ve tezgâhlar gibi gün yüzüne çıkıp tüm insanlıkça kanıtlı bir biçimde idrâk edileceğini de iddiâ ediyorum resmen.

... benim görüşlerime, sohbetlerime bugüne kadar şâhit olanlar bilirler ki, yeryüzünde şu ana kadar insanlığa sinsice ve gaddarca dayatılmış olmasına rağmen, bireye - bunun 'gönüllü' veyâ 'kendisine sorulmadan' mı olduğu tartışması bi yana, kendi bunun içine doğduğu için otomatik olarak "bu hep böyleydi" gibi bir kitlevî hipnozu bizzat daha kendi zihninde - bilinçdışı onaylatılarak bu çağda hâkim kılınan mevcut parasal ve siyâsal sistemin insanlığın aleyhine ve ölümüne zararına kurulmuş ve hepbirlikte birleşilerek bertaraf edilmesi zorunlu bir kötücül tezgâh olduğunu tekrar edip duran biriyim şahsen.

... bu anlamda ve bu doğrultuda da, zaten küçük yaştan itibâren tavırlı olduğum bu tezgâha yıllar evvel radikal bir biçimde karşı koyma kararı aldım kendimce.

... neyse, uzun lafın kısası, ki özetlemeye çalışmazsam bunun izahı sizleri de kendi tarafıma çekmek adına bir iknâ çabasına ve propagandamsı bir empoze ediş kalkışmasına dönüşecek, ve bunu istemiyorum, çünkü iknâ çabası ile 'bu tarafa' geçtiğini zannetiğimiz insanların aslında hâlâ 'diğer tarafta' kaldıklarını gözlemledik, dolayısıyla bireyin 'bu tarafa' maalesef anca kendi kendine bir idrâk ile geçebildiğini bildiğimiz için kestirmeden kısa yoldan tamamlamaya çalışayım;
ister anlayın, ister anlamayın, ister anlayış gösterin, ister göstermeyin, ben artık mümkün olabildiği ölçüde kesinlikle hiçbir emeğin HERHANGi bir karşılık beklentisi olmaksızın gönülden icrâ edilmesini savunmayı seçtiğim için, aç da kalsam, 'îtibarsızlaştırılma' trendine de kurban edilsem, 'sorumsuzlukla' ve 'aylaklıkla' da suçlansam, hiçbir biçimde hiçbir 'işten' herhangi bir biçimde 'para kazanmak' istemiyorum, ve 'kazanmıyorum' da, uzun süredir.

... ha, tembel falan değilim, herhangi bir işe gönüllü olduğumda onu elimden geldiğince en özenli bir biçimde yerine getirmeye çalıştığımı, ve imkânlar ve koşullar dâhilinde de gâyet başarılı olabildiğimi beni iyi tanıyanlar da gâyet iyi bilirler.

... ha, bunu dediğimde "kardeşim, iyi de, parasız nasıl hayatta kalacağız ki?" gibi ânında tepkisel retorik sorular gelmiyor mu, geliyor elbette, ve herkes benim kadar şanslı değil, ve şanslı derken de sakın öyle hani zengin âile çocuğu falan olduğum da sanılmasın, bir analiz kesiti alacak olursak, gâyet ortalama anlamda 'orta hâlli' bir âileyiz, yâni ağabeylerim, ablam, onların eşleri çocukları, yaşlı babamdan ve şu an çoktan benim boyumu geçmiş olup 'üniversite' çağına gelmiş oğlumdan müteşekkil çekirdek âilemiz olarak, hayır, 'şanslı' derken, beni hoşgörüyorlar, tolere ediyorlar ve durumu ellerinden geldiğince idâre ediyorlar, o anlamda şanslıyım, yoksa kalkıp da hiçkimseye "siz de benim yaptığımı yapın" falan demiyorum, aslâ.

... bu nereye kadar böyle gider, bilmiyorum.

... dünyadaki bu mevcut zırvalığı tekbaşıma değirmenle savaşarak bertaraf edemeyeceğimi de biliyorum.

... bu anlamda sosyal medya üzerinden ve 'gerçek hayatta' sürdürmeye çalıştığım aktivizmin belki benle aynı veyâ benzer görüşte olanlar ile tanışıp birleşerek çoğalma hedefli bir umut ışığı olmasını da diliyorum tabi ki, fakat o da aslında umuda yatırımdan ziyâde bir zorunluluk benim için;
çelişki gibi tınlayabilir, gönüllülüğün ve zorunluluğun yanyana içiçe birarada aynı pakette sunuluyor olması yâni, fakat inanın ki, her hakiki gönüllülük bir hakiki zorunluluktur zâten, kendim bir anne olmasam da, annelerin bunu çok iyi anlayacağından eminim, içgüdüsel ve yapısal, fıtratsal bir 'tercih' bu çünkü, kişinin frekansına göre kaba kalıpsal kabuksal detaylarda farklılıklar görülebilecek olsa da, özde ve niyette bir konsensüsün olduğu, doğal ve kendiliğinden bir durumdur çünkü GöNüL EMRi ...

... o yüzden şimdi bu benim yolumun olabilirliğini veyâ bunun saçmasapan bir hayâlcilik mi olduğunu tartışmak falan yerine, bunu şu an buradan yazarak paylaşma amacıma geri dönebilecek olursak eğer, çünkü eğer siz de benim inandığım ve dünyada sayısız birçok başka insanın da inandığı bu yola başkoymuş olanlardansanız, zâten o ortak iletişimde eninde sonunda - ömrümüz de yeterse - dünya çapında iyiye doğru elle tutulur bir mutlak değişimde elele hepbirlikte öncü rolümüzün de farkındasınızdır, o yüzden konu da o olmadığı için bitiriyorum;
amacım hava atmak veyâ dikkat çekmek değil, reklamımı yapmaya çalışmıyorum, ve bu son kelimeler tam da aksine dehşet bir ikiyüzlülükle kullanılmaya başlanan, dolayısıyla artık çok sık karşılaşmaya da başladığınız kelimeler, biliyorum, fakat burada bunu yazarak sizlerle paylaşmamdaki yegâne amacım gerçekten sâdece başlıktaki o soruya yanıt olması niyetlidir, ki ben kimim ki milyarlarca insan içinde, kim kimdir ki, hepimiz özeliz, hepimiz güzeliz, di mi, yok, gerçekten sâdece beni tanıyan ve başlıktaki soruyu soran insanlara yanıt olması maksadıyla yazıyorum:

... isteseydim ben de piyasada görünebilir, teknolojiler satın alarak müziğimin ve imajımın falan daha parlak görünmesini sağlayarak 'paralar kazanabilirdim', fakat bu benim için prensipsel ve etiksel olarak reddetmeyi tercih ettiğim birşey kısaca;
dolayısıyla benim yüklediğim videolar üzerinden gelen reklam 'gelirlerini' o site mi cukkalamış, yoksa kendim alıp 'faydalı' yerlere mi aktarsaymışım gibi polemiklerden de bilinçli olarak kaçındığım için, bu kardeşinizi yâni beni de böyle bu hâlimle hoşgörürsünüz ve böyle kabûl edersiniz ve bana kızmazsınız umarım.

... çünkü ülkedeki ve dünyadaki sorunsalın çözümünün herhangi bir siyâsal particiliğe veya politikacıya oy vererek mümkün olmadığını savunduğum kadar, dijital mi nakit mi olduğu farketmeksizin 'para' denen herhangi bir ödeme/borçlanma biriminin de, altın/gümüş vb. değiş tokuş araçlarının da gönlün, emeğin ve alınterinin aslâ karşılığı olamayacağını da savunuyorum.

... ve hadi gerçekten sırf hayatta kalmak ve evlatlarını besleyebilmek adına falan benzeri mâzeretleri olanlar dışında, sanki yeryüzünde hiç ölmeyeceklermiş gibi, veyâ sanki kendi çocukları ve torunları onlara bırakılacak mal mülk sâyesinde daha iyi veyâ daha üstün insanlar olabilecekmiş gibi takıntılı bir biçimde bilinçsizce ve şuursuzca mal mülk biriktirerek kendi ortamlarını lüksleştirince yeryüzünün cennet olacağını falan zannedenleri kesinlikle anlayamıyorum ve anlamak da istemiyorum, istedikleri kadar "ama biz hayırseverlikler de sergiliyoruz" falan da deseler, artık her yanı pohlu olan bir değnek var ortada, savunulacak hiçbir tarafı olmayan, kaotik bir yıkımdan, çürümeden ve yokoluştan başka hiçbir sonucu olamayacak bir dünya sisteminin nesini tartışayım ki, nesini kurtarmaya veyâ yamamaya çalışayım ki yâni, neden, hangi mantıkla?

... zira eğer yeryüzü cennet olacaksa, bu öyle olmayacak, ve nasıl olabileceğini de tüm önerilerimizle ve paylaştığımız görüşlerimizle de zâten her zaman tekrar ediyoruz zâten ayrıca ...

🔻

... dolayısıyla bende bir elma varsa, al yarısı senindir, bende bir bilgi veyâ sır varsa, bir melodi, ezgi, bir renk, bir resim, bir hikâye varsa, o da zâten tüm insanlığın ortak malıdır;

ha, eğer beni, yazıp çizdiklerimi ve müziğimi falan da gerçekten seviyorsanız ve hâlâ 'neden görünmüyo bilinmiyo' diyorsanız, o zaman paylaşın ve duyurun mâdem, daha ne diyeyim ki yâni?:)

... ve kas gücü olarak çok da güçlü bir insan olmasam da, fiziksel ve mental anlamda da elimden gelen herhangi bir emeğime ve çabama ihtiyaç duyulduğu yerde de aslâ kaçmam, mâzeretim yoksa hizmetinizdeyim, karşılık beklemeksizin;
yemişim patentçilikleri de, şirketçilikleri de!

... kahrolsun ve uzak dursun yalancılık ve riyâkârlık üzre insanlığı çıkarları doğrultusunda gütmeye çalışan insan görünümlü virüsler, vesselâm!

- kardeşiniz,
'Kırmızı' Nazmî Akyıldız


➡️YT Playlist ⬅️

➡️✰TR✰i✰P3✰A✰rt✰ Facebook Grubu⬅️



#BenimBaşkanımDeğil #BarışçılSivilİtaatsizlik #TopyekûnTamBoykot #HiÇ1PaRTi #SâdeceHalk #TopuDaKukla #HiçbirineOyYok #VekillikÇöpe #OnlineDoğrudanDemokrasi #VakitOVakittir #UyanUyan #İletişimHakikiAltındır #ParasalSistemeSon #NeNakitNeDijital #İmececiDayanışmacıDüzen 

30.05.2023

Şartlandırılmış Oldubitti Kafası


Son çağdışı, mantıkdışı ve hukukdışı sandık fetişizmi süreci boyunca hepbirlikte Kılıçdaroğlu'nun 'Cumhurbaşkanı' olması yönünde propagandada yarışanlar, şimdi iş işten geçtikten sonra yine "Kılıçdaroğlu gitmeli" diye tutturdu.

İşte şartlandılmış oldubitti kafası tam da budur.

'Beton-para-güç' hipnozu altında algıları kapanmış.

Kılıçdaroğlu da "gerçek anlamda bir Demokrasi gelene kadar mücâdelemize devam ediceğz" diyor, iyi de, gerçek anlamda bir Demokrasi'de politikacı diye bir meslek olmiycak ki?

Gerçek anlamda bir Demokrasi'de artık particilik ve politikacı yerine âciliyet sırasınca SÂDECE KONULAR OYLANACAK, dolayısıyla vekile de gerek olmiycak, ve bu şu an zâten çoktan mümkün.

Ama bu işlerine gelmez tabi.

Şu "kim lider olsun" kafasında hapsolmuş olanlar bunu bi türlü anlayamıyorlar işte.

İllâ 'tepede' biri olacak yâni.

Nerdeyse tuvalete yatağa mutfağa da ellerinden tutulup götürülecekler, o derece.

Neyse.

Geçmiş olsun, eğer bu son çağdışı, mantıkdışı ve hukukdışı sandık fetişizmine iştirak etmiş, bundan olumlu bir sonuç çıkacağını ummuş olanlardansanız, komple geçmiş olsun.

Şimdi başlayın yine "hep bu boykotçular yüzünden" şeklinde bizi suçlamaya.

Canınız sağolsun, vesselâm.


1.03.2023

12.02.2023

ENiNDE SONUNDA O MAHKEME KURULACAK

Yapalım esprilerimizi
Oynayalım oyunlarımızı
Gülelim eğlenelim
Paylaşalım mutluluklarımızı

... nedir ki ...

Her gün birçok yerde
Masum insanların
Kadınların ve çocukların ölümüne sebep olan 'şey'
Şimdi de yine ülkemizi vurmuş 

... nedir ki ...

Neymiş, düştüğü yeri yakarmış
Ne zaman ki yanmasını biliriz
Ne zaman ki üşümesini biliriz
Yananla, üşüyenle
Kürenin diğer ucunda bile olsa

... işte ancak o zaman gerçek anlamda hakederiz kendimize insan demeyi.

... yoksa kolay, yası ilan et, ama seferberlik de neymiş ki, di mi, olmaz, çok masraflıymış, varsın ölsün canım bikaç çocuk, di mi, nedir ki ...

... he, zâten önlem de yoktu ya, doğru, pardon, balık hâfıza işte ...

... neyse ki muhâlif mutâbakat masaları falan kurtaracaktı geleceğimizi, di mi, hukuktan eser kalmamış zeminde herşey güya hukuka uygun olsunmuştu diye, öyle ya ...

... oldubittiler karşısında hâlâ düğme ilikleyip "Sayın" yapabilen işbirlikçi meşrûlaştırıcılar kurtaracaktı geleceğimizi, di mi, evet, mevcut nereye hizmetteyse onlar da aynı yere hizmette gerçi, ama olsun, üstü örtüldüğü müddetçe sorun değil, yeter ki alışveriş devam etsin, reklamlar hiç susmasın, huzur ve âsayiş o demekti çünkü, di mi, doğru hatırlıyorum, yanlışım varsa düzeltin?

"Hadi çocuklar, yeter, eve dönün" diyen kafa işte bizlere, Gezi Parkı'nda biz henüz yeni başlamıştıkken insan gibi konuşmaya çalışmaya ...

"Gece gece yeni icat mı çıkaracaksın" diyen kafa, "bırak bu antin kuntin işleri" diyen kafa ...

Hep hazır sunulan, göstere göstere dayatılan programlara balıklama atlayan kafa, körü körüne ...

Gravatlı mafyaları "devlet" sanıp, "zeval vermesin" diyen, ve fakat aklısıra güya duruma uyanınca da sorunu yalnızca 'hükümette' sanan kafa ...

Evet, ben de suçluyum, ben de günahkârım, hâlâ bi umut belki kurtarılırız diye can çekişenler var tam şu an ben de bunları yazarken, biliyorum ...

Râzıyım, provokatör desinler, bölücü kışkırtıcı desinler, istediklerini desinler, ama alışkınım, her gün bi umut belki kurtarılırız diye can çekişenler hep vardı dünyada, hepsi de canımdı, kanımdı, adı Türk olmasa da ...

O zaman da böyle yazdım, ben de şarkı paylaştım, belki bâzen komik bi video, daldım ben de bilimkurgu dizilerine, âşık bile oldum ben de hiç utanmadan, tam da o an yine belki bi umut kurtarılırız diye can çekişenler varken yine hep, her gün her gün bir yerlerde ...

Suçluyuz, suç ortağıyız hepimiz, ama acep bakalım nereye kadar ...

Eninde sonunda mahkeme kurulacak çünkü, eninde sonunda o mahkeme kurulacak.

🔸

#TopyekûnTamBoykot #TopuDaKukla #HiçbirineOyYok #HiÇ1PaRTi #VekillikÇöpe #OnlineDoğrudanDemokrasi #ParasalSistemeSon #NeNakitNeDijital #İmececiDayanışmacıDüzen #GeziRuhu #İletişimHakikiAltındır 

🔸


🔸

Bu bloga özel FB Grubu:

14.12.2022

BELKi SEVER

 

 Mum ışığı
                                          Hayâl seninkisi
 Belki sever
                                          Hayâl seninkisi

 
 Önce ellerini öperim
                                          Hayâl seninkisi
 Belki sever
                                          Hayâl seninkisi
 

 Ona onu sevdiğimi söylerim
                                          Hayâl seninkisi
 Belki sever
                                          Hayâl seninkisi
 
 
 Sonra sımsıkı sarılırız
                                          Hayâl seninkisi
 Belki sever
                                          Hayâl seninkisi
 
 
 Birlikte uyur, birlikte uyanırız
                                          Hayâl seninkisi
 Belki sever
                                          Hayâl seninkisi


 Belki sever 
 

29.08.2022

BEHEY GÂFiLLER!

'Demokrasi', suçlu ile, yakalanması ve yargılanması gereken mafyayla, Din istismarcısı psikopatlarla, sosyopatlarla muhatap ve yüzgöz olmak mıdır, onlarla pazarlık ve sandık rekâbetçilikleri midir?

'Hak, hukuk, adâlet', "yok mu hiç savcı yav?" mıymıylanmalarıyla karanlık bi çukurda ışık şalteri aramak mıdır?

'Anayasa', "hele bi seçilelim biz de, geri düzeltiriz" denilebilecek birşey midir?

                                🔹

Demokrasi, reşit olması yetmez, alnı da ak, vicdan mekanizması bozulmamış, karşılıklı saygı, sevgi ve hoşgörü prensiplerine sâdık, empati kurabilen, ve ZÂTEN yeşile, doğaya, hayvanlara, çocuklara, kadınlara ve tüm canlı-'cansız' her varlığa en az kendine verdiği kadar değer veren, ZÂTEN insan olabilmiş insanların ortak akıl odaklı iletişim ve çözüm ortamıdır.

Yâni "önce hele şu eşkiyâlara karşı daha fazla oy alarak bi rüştümüzü kanıtlayalım da, alnımız ak mı, vicdan mekanizmamız henüz bozulmamış mı, karşılıklı saygı, sevgi ve hoşgörü prensiplerine sâdık mıymışız, empati kurabiliyor muymuşuz, yeşile, doğaya, hayvanlara, çocuklara, kadınlara ve tüm canlı-'cansız' her bir varlığa en az kendimize verdiğimiz değer kadar değer verebiliyor muymuşuz, anca ondan sonra belki belli olur" değildir 'Demokrasi'.

                                🔹

Hele ki, bizzat topunuz da şu an asırdır kendi Anayasa'nızı delik deşik edilmesi gereken bir engel gibi görüp ayaklar altına almış, ve yerine dünya üzerinde karanlık hâkimiyetini kurmuş sinsi Kabal'ın kumar tezgâhının dayattığı racon ve kuralları 'dünyanın gerçeği bu' şartlandırılmışlığıyla ve hiç utanmadan da göstere göstere güya 'ortak gizli Anayasa' olarak putlaştırmışsanız;
 ve millet kendi adına konuşup ortak kararlar alarak, sizin gibi ruhsuz, zekâsız, beyinsiz, erdemsiz, şuursuz, bilinçsiz, vicdansız ve suratsız yaratıklara yüzvermek zorunda bile kalmadan hayata ve geleceğe bizzat kendi sâhip çıkabilecek teknik olanağa çoktan ulaşmışken, siz bu gerçeği örtüp gizleyerek, "bizsiz siz hiçbir şey beceremezsiniz" telkiniyle de insanları hâlâ sandığa çağırıp "bize oy verirseniz, biz sizi kurtaracağız" demeye utanmıyorsanız, topunuz da yargılanacaksınız.

Hakîki bir Demokrasi'de, artık parti ve politikacıların değil, âciliyet sırasınca Sâdece Konuların Oylandığı bir Online Doğrudan Demokrasi'ye geçtiğimizde, her biriniz teker teker sansürsüz, süre limitsiz ve reklamsız interaktif canlı yayında çapraz sorguya çekilerek yargılanacaksınız, yâni öyle televizyondan falan değil, direkt bizzat halkın denetiminde ve vardiya değişimli gönüllü moderatörlüğünde, bundan zerre kadar şüpheniz olmasın, hiç endişeniz olmasın.

                                🔹

Hegel Diyalektiği Stratejisi tuzağı kurarak, ortadaki sorunu, yâni Tayyip adlı kuklayı ve çetesini bizzat kendiniz direkt şu an günah keçisi olarak kurban etmek üzere büyütüp beslediniz, şimdi de rahat rahat esas arka plandaki Kabal Ajanda doğrultusundaki planları programları uygulamak üzere aklınızsıra 'başa' geçerek daha da beter kuklalığı üstleneceksiniz, biz de yedik.

Biz 'kararsız' değil, bildiğin kararlı boykotçuyuz;
 hem de geçici falan değil, komple tümden bir daha aslâ siz politikacılara yüzvermemek üzre Topyekûn Tam Boykot diyoruz, bittiniz yâni, çöpsünüz artık siz bizim için.

Ha, aranızdan recycle şekli topluma geri kazandırılabilecekler varsa, göreceğiz, fakat ne siz, ne de hiçkimsecikler artık bir daha aslâ yok 'vekillik'miş, 'başkanlık' falanmış, geçmiş olsun, bunlar nostaljik fantazi kategorisine ekleniyor artık, hiçkimsecikler artık böyle triplerle milletin kendi adına konuşup ortak karar alabilmesine engel olamayacak.

Âciliyet sırasınca tüm konular şeffafça ve sansürsüzce masaya yatırılacak, A'dan Z'ye, sâkin sâkin, hepbirlikte.

Yüzleşmece vakti geldi, vesselâm.

                                🔻

#BenimBaşkanımDeğil #BenimBaşkomutanımDeğil #BarışçılSivilİtaatsizlik 
#TopyekûnTamBoykot
#HiÇ1PaRTi
#SâdeceHalk
#GeziRuhu
#ŞeffafDevrim
#OnlineDoğrudanDemokrasi #ÂciliyetSırasıncaSâdeceKonularOylanacak
#İletişimHakikiAltındır
#UyanUyan
#VakitOVakittir 
#TümParticiliklerYargılanacak
#VekillikÇöpe
#TopuDaKukla
#HiçbirineOyYok
#MeşrûlaştırıcılığaSon
#ParasalSistemeSon
#NeNakitNeDijital 
#İmececiDayanışmacıDüzen 
#SizYüzde1Biz99
#BizBuOyundaYokuz #SATANiZMdeğilSANATiZM 

                                🔻

Particilikler-, mezhepçilikler- ve -izm'lerüstü uluslararası #SâdeceHalk olarak #BarışçılSivilİtaatsizlik kararlılığında #TopyekûnTamBoykot tavrında bir iletişim seferberliğinde birleşilmesi amaçlı Türkçe whatsapp grubumuza katılma talebi için: 
+90 536 354 07 59

                                🔹



Bu da üşenenler için:




23.07.2022

KENAR MAHALLE


Baktı kuleden.

Gösterişsiz, yalın ve süssüzce süzdü heryeri.

Kimsecikler görünmüyordu.

Sonra birden soğudu hava fenâ, kalakaldı öylece şaşkınca, çünkü güpegündüzdü ve güneş tepedeydi.

Fakat bir anda ortalık kararmıştı, sebebini göğe bakınca anlayabilirdi, ama gözlerine inanabilir miydi meselâ, esas sorun buydu.

Bir gök gemisi, güneşin ışığını kesecek kadar büyük ...

Ağzı açık kalmış, nefesi kesilmiş, nabzı hızlanmıştı.

Kafasının içinde imgeler belirdi sonra tek tek, peşpeşe hızlıca, sanki aynı anda başka bir boyuta bağlanmış gibi hissetti.

Hâl hatır soruyorlardı, resmen "keyfin nasıl?" diye soruyorlardı kafasının içinde, imgelerle, ve hiç zahmet ihtiyacı olmaksızın kendi kendiliğinden yanıtını da sanki bir ağaçtan meyve koparır gibi kolayca ânında algılıyorlardı.

"Meğerse herşey bu kadar netmiş" diye düşündü.

Hayır, zâten çoktan netleşmişti herşey yıllar evvel, fakat bu kadarını hiç tahmin edememişti, ki nereden bilebilirdi, bizzat deneyimlemek buydu işte şimdi.

Zaman neredeydi, demek bu yüzden durmuştu dünya.

Demek bu yüzden bir başına kalmıştı.

Herkes aynı deneyimi kendince yaşıyordu belli ki, topluca ama yapayalnız, kimse kimseyi göremeyerek kendinden başka, kezâ gök gemisi de kendisiydi, dünya da, hayat da, herşey de.

Ruh tektir ya, o olmuştu.

Ve herşey daha yeni başlıyordu.



'Kırmızı' Nazmî Akyıldız

11.07.2022

Bilmemkaçıncı Evrim Notu

Halkın, herhangi bir haksızlığın, hukuksuzluğun olduğu yere kendilerine ve oradaki dâvâya güya çözüm vaadiyle 'yardıma ve desteğe' gelen örgüt ya da particiliği def etmediği hiçbir duruma ben kendi adıma aslâ dâhil olmuyorum ve olmam, ne ülkede, ne dünyada.

Ülkede ve dünyada her kim ki "ben/biz ne ülkedeki, ne de dünyadaki mevcut hiçbir sözde 'resmî' ortamı da, birilerinin benim/bizim adımıza üstleneceği bir vekilliği mekilliği de artık geçerli ve meşrû kabûl etmiyor ve reddediyorum/reddediyoruz, kendi adıma/adımıza da ancak bizzat kendim/-iz konuşurum/konuşuruz!" diyorsa, ben ancak onunla/onlarlayım, onlardanım.

Halkın kendi sesine, hakkına, hayatına ve geleceğine bizzat ve direkt kendi kendine sâhip çıkmasına, sanki iç savaş, kargaşa, şiddet ve yağma vb. şeyler peşindeymiş/peşindeymişiz gibi iddiâlar öne sürerek engel olmak isteyenlerin esas bizzat ta kendileri bunun peşindedir, bu da bi zahmet böyle biline.

Küresel çapta faal Kabal Ajanda'nın elbirliğiyle bertaraf edilmesi hedefimize ancak ve ancak bu prensip altında ulaşabiliriz.

Barışçıl Sivil İtaatsizlik hak ve görevimizdir.

Dünya çapında simültane Topyekûn Tam Boykot yegâne meşrû ve mâkûl yol, yön ve yöntemimizdir.

Meşrû müdafaa adına ortak stratejiye odaklı iletişim seferberliği de ancak bu prensip ve koşul altında Sâdece Halk olarak birleşilirse mümkündür.

Bu ciddiyet ve bu kararlılık gereği sözkonusu kollektif simültane iletişim ve beyin fırtınası çabası ortamına iştirak edecek olanlar arasından her kim ki hâlâ herhangi bir siyâsî particiliğin, herhangi bir inancın, yâhut inançsızlığın, veyâhutta mezhepçiliğin, ya da herhangi bir izm'in, yâni ideolojik takıntılarının propagandacılığını yapmaya kalkışacak olursa, direkt ânında kendilerini otomatikman bu yoldan diskalifiye etmiş sayılacaktır, (b-)ilginize sunulur, vesselâm.

🔻

#BenimBaşkanımDeğil #BenimBaşkomutanımDeğil #BarışçılSivilİtaatsizlik #TopyekûnTamBoykot #HiÇ1PaRTi #SâdeceHalk #ŞeffafDevrim #OnlineDoğrudanDemokrasi #İletişimHakikiAltındır #UyanUyan #VakitOVakittir #TümParticiliklerYargılanacak #VekillikÇöpe #HiçbirineOyYok #TopuDaKukla #MeşrûlaştırıcılığaSon #SizYüzde1Biz99 #BizBuOyundaYokuz #ParasalSistemeSon #NeNakitNeDijital #İmececiDayanışmacıDüzen #SATANiZMdeğilSANATiZM 

🔻


15.03.2022

#VakitOVakittir

 Sorunlar için "bakanlığı arayın, bakanlığa yazın" demek, TBMM'yi kurup Kurtuluş Savaşı'yla ülkeyi kurtarıp ülkeyi silbaştan kurmaya odaklanmak yerine hâlâ satılmış pâdişahtan merhamet, anlayış ve lütuf talep etmekle eşdeğerdir.

🔸

 Atatürk Osmanlı'dan istifâ edip TBMM'nin kurulmasına ve Kurtuluş Savaşı'na odaklandığı sırada ülkede hiç problem yok muydu, her noktasında her türlü inanılmaz kördüğüm mevcuttu.

Tek tek tüm o dertler için millete "pâdişahtan çözüm isteyin!" mi dedi?

Bugün T.C. o dönem satılmış Osmanlı'dan bin kat beter durumda.

Sorunlar için "bakanlığa yazmak, bakanlığı aramak" bugün doğrudan günümüz 'pâdişâhını' bile değil, onu kukla olarak kullanan tüm karanlık odakları meşrûlaştırmaktır direkt.

🔸

 Sözde 'muhâlif' particiliklerden medet ummak da yine aynı saray dâhilinden çözüm ummakla eşdeğer, çünkü sözde 'muhâlif' particiliklerin artık tek işlevi milletin gazını alarak bizzat yine aynı Kabal Ajanda'yı meşrûlaştırma tuzağına hizmet ve fiilî olarak resmen saraya danışmanlıktan başka birşey değil, maalesef.

🔸

 Atatürk'ün o dönem satılmış Osmanlı'ya sırt çevirip Millet'in Meclisi'nin kuruluşuna, Kurtuluş Savaşı'na ve Cumhuriyet'e geçişe odaklanmasının günümüz karşılığı, direkt particilikler üstü, mezhepçilikler üstü ve izmler üstü Sâdece Halk olarak Barışçıl Sivil İtaatsizlik kararlılığında Topyekûn Tam Boykot tavrında birleşilerek, artık politikacı ve particilikler yerine âciliyet sırasınca SÂDECE KONULARIN OYLANACAĞI bir Online Doğrudan Demokrasi'ye geçişe odaklanmaktır, hem ülkede, hem dünyada, vesselâm.

🔸

#BenimBaşkanımDeğil #BenimBaşkomutanımDeğil #BarışçılSivilİtaatsizlik #TopyekûnTamBoykot #HiÇ1PaRTi #SâdeceHalk #GeziRuhu #ŞeffafDevrim #OnlineDoğrudanDemokrasi #İletişimHakikiAltındır #UyanUyan #VakitOVakittir #TümParticiliklerYargılanacak #VekillikÇöpe #TopuDaKukla #HiçbirineOyYok #SizYüzde1Biz99 #BizBuOyundaYokuz #MeşrûlaştırıcılığaSon #NeNakitNeDijital #ParasalSistemeSon #İmececiDayanışmacıDüzen #SATANiZMdeğilSANATiZM 

:::



🔹








🔹




🔹